dolanmaca, belgelemece, ifşa etmece!

bıdı bıdı bıdı....

10 Şubat 2011 Perşembe

balkon-sezai karakoç

Balkon

Çocuk düşerse ölür çünkü balkon

Ölümün cesur körfezidir evlerde

Yüzünde son gülümseme kaybolurken çocukların

Anneler anneler elleri balkonların demirinde


İçimde ve evlerde balkon

Bir tabut kadar yer tutar

Çamaşırlarınızı asarsınız hazır kefen

Şezlongunuza uzanır ölü


Gelecek zamanlarda

Ölüleri balkonlara gömecekler

İnsan rahat etmeyecek

Öldükten sonra da


Bana sormayın böyle nereye

Koşa koşa gidiyorum

Alnından öpmeye gidiyorum

Evleri balkonsuz yapan mimarların

19 Ocak 2011 Çarşamba

11 Ocak 2011 Salı

dışardan baktınız mı öyle bitişik nizamdır ya rasimpaşa, ama ada avlularında gerçek üstü bir dünya! nereden çıktı şimdi bu bahçe, öylece çat diye, kentin orta yerinde! töbe töbe!

7 Ocak 2011 Cuma

zavallı memurun yerinde yeller eserken bir eski eser de o esnada çöküyormuş ve aslında zaten yıllar önce....

ve koruma yasalarımız ki onlar hakikaten koruMA yasalarımızdırlar ; "eski eserlerin yerinde yeller esinceye dek çürümelerine.... " çünkü onlar tutucu bir korumacılık ile kızını kimselere göstermeyen bir baba gibi ya da kıskanç bir koca gibi ve bir yapıyı korumanın en iyi yolunun kullanmak olduğundan bi haber insanların ellerinde kıvranan bu zavallı yapılar adeta dikenli teller ardında bir tutukluluk yaşamkta! bir binayı içerisinde yaşayan insanlarından koparan, hali vakti yerinden gideli uzun yıllar olmuş yurdum insanlarına kallavi proje paraları yükeleyen, "bana sormadan boyayamazsın bileee!" diyen bir diktatördür korumaaa! yasaları.
çatısı akan teyzelerin romatizma ağrılarıdır koruma yasaları!
ve kültürel miras denilince hayatının anlamını ararcasına şaşkınlıkla bakan amcaların şuursuzluğudur onlar.
sizin "mecburiyetten" anlattığınız tonlarca koruyalım güzelleşelim hikayenize verilen tokat gibi bir "ama şimdi çatım ne olacak o zaman?" ının naifliğindeki acıdır koruma yasaları!
ve çakma memur bu kanunu şaşkın ve şuursuz ve cahil ve bilinçsiz halka anlatmakla yükümlü ağzıdır devletin para karşılığı sokaklara saldığı.
zavallı çakma memur! korumamak ve insansızlaştırmak için elimizden geleni yaptığımız zavallı yapılar! ve bir gün hepinizin öldüğünü hayal eder durur!!
iki kaderlidir bu eski eser dokusu...ki nasıl bir amnezidir, nasıl bir kutsallaştırmadır bir zamanlar insanların sırf da yaşamlarını idame ettirebilmek adına yaptıkları yapıları eserleştiririz!
ve evet sizin iki adet kaderiniz var...ki bunlardan hiçbiri bir yaşam kurgusunu mekanlaştırmak olamayacaktır!
siz ya damı akan, içi kokan bir fakir fukara meskeni olacaksınız ve sonra size metruk diyeceğiz...ve sonra sizin dramınızı estetize edeceğiz, çünkü biz insanlar bunu böyle yapıyoruz.
siz ya da...eskiden gelen bir soyluluğunuz var ise adı batasıca bir kafe ya da işte kapısının önünden geçilemeyen herhangi bir şey olacaksınız. çünkü yeni ideoloji bu! bir zamanlar batılılaşmanın emrinde köşklerimiz demode iken yapıalack tek şey onlara burun kıvırmakmış da satacak bir 'yeni' bulamayan sermayenin ellerinde şimdi bunlar birer prestij nesnesi olacaktır! illa ki ve heyhat!!
siz ki eskiden içinde yaşananların yerinde yeller esen sevgili eski eserler! siz ki olmayasıcalar!
ve zavallı memur! aynen dikenli tellerin arkasında! böhöhöhö!