her bir şemsiye kamusal alana izdüşümümüzü bırakır gibi aslında..."burası şimdilik de olsa benim"der gibi...belki de geçici bir mülkiyet alanı...belki de öyle olduğu için kendimi tutamayıp dalıverdim...aynen görüğüm her açık perdeden içeri bakmaktan kendimi alamadığım gibi...özel mülkiyet...benim demek...ait ilan etmek...
bir zamanlar kendimizi çok da güvende, "ait" hissettiğimiz bu mekan(cık) tan neden vazgeçmişiz ki...onu da mı tüketmişiz?? ne yapmış ki bunu hakedecek...alt tarafı kumaşı yırtılmış biraz, belki sadece demirinden çıkmış kılıfı...ama hiç uğraşmamış mıyız onun için???
ama biz hiç ait olmamışız ki...yırtılmış yenisini almışız...bir zamanlar "mülkiyetimizmiş"..bizi onca yağmurdan korumuş, bize emek vermiş...ama biz ilk hatasında terketmişiz...çöp etmişiz "benim" dediğimizi...aynen biraz daha kazanınca eski "evimizi" yeni "konutumuza" değiştiğimiz gibi...o mekanın bize ait izlerinden kopuvermişiz bir anda..ne için? belki de sadece "rezidans" diye mi??? tüm anılarımıza sırtımızı dönmüşüz...neden boyası mı dökülmüş...tesisatı mı eskimiş..yenilenemez miymiş?? kumaşı mı yırtılmış, demirinden mi çıkmış...takamaz mıymışız??
ama biz hiç ait olmamışız ki...yırtılmış yenisini almışız...bir zamanlar "mülkiyetimizmiş"..bizi onca yağmurdan korumuş, bize emek vermiş...ama biz ilk hatasında terketmişiz...çöp etmişiz "benim" dediğimizi...aynen biraz daha kazanınca eski "evimizi" yeni "konutumuza" değiştiğimiz gibi...o mekanın bize ait izlerinden kopuvermişiz bir anda..ne için? belki de sadece "rezidans" diye mi??? tüm anılarımıza sırtımızı dönmüşüz...neden boyası mı dökülmüş...tesisatı mı eskimiş..yenilenemez miymiş?? kumaşı mı yırtılmış, demirinden mi çıkmış...takamaz mıymışız??
bırakıp gittiğimiz bir ev...sokağa bırakılmış bir şemsiye..."mülkümüzmüş" ama hiç bizim olmamaış...belki bir gün sevgilimizle yürümüşüz onun altında...bir sürü anı kazınmış o yırtık kumaşa...ama anılar değmezmiş saklamaya,uğraşmaya bu "at-yenisini al" dünyasında...ne de olsa anılar da atılabilir,yenisi alınabilir olmuş...
cihan'a çok teşekkürler...bu dünyada, bu zamanda kimin dikkatini çeker ki sokak köşesinde duran hüzünlü bir şemsiye...o çekmese, ben yazmasam...öyle unutulur gider...tüketilir...herşey gibi...
**fotoğraflar: cihan karapınar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder